Beynimiz, Bir Şeyin Komik Olup Olmadığına Nasıl ve Neye Göre Karar Veriyor da Gülüyoruz?

Mizahın beyin üzerindeki etkileri aslında düşündüğümüzden çok daha karmaşık ve ilginç.

Artık “Ben mi anlamadım acaba şakayı?” demeyi bir kenara bırakacaksınız.

Beynimizde mizah nasıl işliyor?

Bir şaka duyduğumuzda, beynimizde âdeta küçük bir patlama yaşanıyor. Süreç, birkaç farklı bölgenin aktif hâle gelmesiyle başlıyor.

İlk olarak, şakayı anlamak için beynimizin ön lobu devreye giriyor. Bu bölge, esprinin mantığını çözmeye çalışıyor. Burada bir anormallik ya da beklenmedik bir durum fark edilirse beyin hemen ödül merkezi olan ventral striatuma sinyal gönderiyor.

Ventral striatum ise dopamin adı verilen mutluluk hormonunu salgılıyor ve bu da bizi gülümsetiyor ya da kahkaha atmamıza neden oluyor.

Komik olmayan şakalar neden etkili olmuyor?

Beynimiz şakayı anlamaya çalışırken bazen espri mantıklı gelmiyor “Ne diyor bu?” diyoruz ya da beklentiyi karşılamıyor. Bu durumda uyuşmazlık oluşuyor ve ödül merkezimiz devreye girmeyerek dopamin salgılamıyor.

Bu da tahmin edebileceğiniz gibi şakayı komik bulmamamıza neden oluyor. Yani aslında, bir şakanın komik olup olmaması, beynimizin beklenti ve gerçeklik arasındaki dengeyi nasıl kurduğuyla ilgili.

Mizah anlayışı neden kişiden kişiye değişiyor?

Herkesin mizah anlayışı farklı çünkü bu süreçte; bireysel tecrübeler, kültürel arka plan ve kişisel tercihler büyük rol oynuyor.

Beyin, daha önce yaşanmış benzer durumları, bilinen kültürel referansları ya da kişinin kendi mizah algısını temel alarak şakayı değerlendiriyor. Kişisel deneyimler ve yaşanmışlıklar da bu süreci etkileyen faktörler arasında.

Bu yüzden de bir kişi için komik olan bir şaka, başka biri için hiç de eğlenceli olmayabiliyor.

Kime hangi şaka komik geliyor bilmiyoruz ama gülmenin stres seviyesini azaltmak, ruh hâlini iyileştirmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek gibi birçok faydasını da bildiğimiz için sizi güldürecek şakalarla karşılaşmanızı diliyoruz.

Kaynaklar: Science Focus, Ask Dr. Universe, Scientifi American, The American Scholar

Bunları da inceleyebilirsiniz:

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir